Programımızın bu bölümünde inceleme masasına "Harry Potter"i (Karakteri değil, bütün hikayeyi) yatırıyoruz. "Harry Potter" filmlerinin birbirleri ve kitapları arasındaki bağıntılara ve farklılıklara değinip, büyü dünyasının bünyelerimizin üzerindeki etkileri hakkında konuşuyoruz. Ayrıca "Yüzüklerin Efendisi" gibi eserler ile klişe ve saçma karşılaştırmalar yapmayı da unutmuyoruz. Geçmişinde yaşadığı travmalarından dolayı seriye ön yargı ile yaklaşmaktan kendini alıkoyamayan Deniz'in kendisini Harry Potter fanı olarak tanımlayan Burak beye yüklenmesinden dolayı sinirler yine geriliyor. Arka Sokaklar, Elif Şafak ve Harry Potter isimlerinin hepsinin aynı cümle içerisinde kullanıldığı bu bölümde pek çok radikal beyan sizi bekliyor.

Bu hafta Netflix'e yeni gelen çizgi dizi "Final Space" hakkında ve Netflix'in market ve reklam gücü üzerine konuşuyoruz. Ancak yükselen sıcaklar ve bu sıcaklara karşı alınan önlemlerin yetersiz kalması yavaş yavaş üçlümüz üzerinde etkisini göstermeye başlıyor. Deniz ve Burak Bey arasında yaşanan gerginlik zamanla yerini Berker'in paranoya krizlerine bırakıyor. Ayrıca yaşanan sıcak dalgasına rağmen 2018'in çizgi dizi piyasası ve "fanboyluk" olgusu üzerine bir kaç kelam etmeyi de başarıyoruz. Daha etkili bir çözüm şart...

Programımızın bu bölümünde Burak Bey’in aylarca çek-yat altında hapsettiği Chat Cards oyununu stüdyoya getirmesiyle Berker’in kartlara müdahelesi gecikmiyor. Üçlümüz özenle seçilmiş Chat Cards sorularını cevaplandırıyor. Özel güç sahibi olmaktan, çocukluk anılarına uzanan muhabbetlerin geçtiği bölüm travmalar ve kişisel tercihlerin derinine bir yolculuk vaad etmekte...

Lafın Gelişi'nin 15. bölümünde üçlümüzün yeni bir konuğu var. Popüler kültürden çokta hoşlanmayan Samet, bu konudaki görüşlerini bizimli paylaşıyor. Bir eserin popülerleşmesinin artıları ve eksileri, cinsiyet ve cinsellik görüşlerinin popüler kültüre yansıması ve elitizm gibi konuların tartışıldığı bu bölümün sonunda Burak Bey herkesin kanını dondurmayı başarıyor...

Bu hafta sanat ve film sektöründen uzaklaşıp video oyunlarını ve oyun sektörünü mercek altına alıyoruz. Video oyunlarının 20 yıllık süreçte geçirdikleri değişimin ve Knight Online'ın Türkiye'deki popülerliğinin sebeplerini irdelediğimiz bu bölüm minik dozda nostalji de içermektedir. Ayrıca, video oyunları da bir tür sanat eseri değil midir?

Kıyamet sonrasını anlatan eserleri konuşmak üzere toplanan üçlü, daha konuya giriş yapamadan kendi felaketleriyle karşılaşırlar. Hemen bir kriz masası kurulur ve kızılderililerin Türk olup olmadığı konusu tartışılır. Havalarının ısısının üçlü üzerindeki etkileri program ilerledikçe daha çok kendini belli etmeye başlar. Bir ara kıyamet sonrasını senaryolarının kritik analizi üzerinde durulur ve Deniz'in kafiye kelimesinin anlamını bilmediği ortaya çıkar...

Bilim kurgu ve fantezi filmlerimiz neden eninde sonunda komediye dönüşüyor? Türk sineması sonsuza kadar komedi ve dram filmi çekmeye mahkum mu? Burak Özçivit dağı eritip içinden çıkma fikrimize sıcak bakar mı? Bunlar ve bunlar gibi pek çok sorunun cevabı Lafın Gelişi'nin 12. bölümünde. Ayrıca arada Burak'ın fetişleri ve Türk sineması hakkında da bir kaç kelam ediyoruz.

"Game Of Thrones" dizisi ve seriyi çevreleyen genel konular hakkında konuşmak üzere programa başlayan Deniz, Burak, Berker üçlüsü kendilerini podcast hakkında tartışırken bulurlar. Burak'ın Baelish vari davranışlarından kuşkulanan Deniz, podcastin iç dinamikleri konusunu geçiştirip programı tekrar dizi etrafında toparlamayı başarır. Ayrıca bu bölümde, Deniz'in kraldan çok kralcı olduğunu, Burak'ın Dominos Pizza ile sponsorluk anlaşması imzaladığını ve Berker'in "13 Reasons Why" hayranı olduğunu öğreniyoruz. Düz değil Rickon, zig zag çizerek kaçacaksın...

Burak(?), Deniz ve Berker, üçlüsü bu hafta Türkiye'de ki müzik kültürünü ve gelişimini tartışıyor. Genel müzik kültürü üzerinden giriş yapılan program ilerledikçe rap ve hip hop kültürüne doğru kayıyor. Ghetto ve semt kültürünün benzer ve farklı yanları tartışılan programda ortamın gerilmesiyle yeni düşmanlar kazanılıyor. Deniz yine maruz kalınacak mail yağmuruyla uğraşmak zorunda kalacak...

Lafın Gelişi'nin bu bölümünde ekibimiz yapay zeka konusu altında geleceğe dair düşüncelerini ve hissiyatlarını dışa vuruyor. Gelişime dair kaygıların su yüzüne çıktığı programda sinirler yine geriliyor. Olası bir yapay zeka darbesinde üçlü arasındaki robotların ilk paketleyeceği aday olan Berker'in yıpranan sinirleri ile beraber insan ırkını temsil eden üçlümüz bilince sahip yüksek teknoloji ve insan arasındaki ince noktalara iniyor. Elon Musk davetimize neden cevap vermedi? Deniz Koca üniversiteden aslında AI olduğu için mi mezun oldu? Zeki Müren'in yaşattığı duyguları AI yaşatabilir mi? Bu ve bunun gibi birçok soru küçük üçgenin devamında...

Han Solo'nun sinemaları kasıp kavurmasıyla(!) Deniz, Burak ve Berker, Yıldız Savaşları evreni ve filmleri hakkında bir hoşbeşe oturur. Tabi bu tatlı hoşbeşin yeni çıkan filmlerin amansız bir eleştirisine dönüşmesi pekte uzun sürmez. Akıllara Mary Poppin Leia ve doğal tarımcı Luke'ın sahnelerinin gelmesi ile sinirler gerilir. Ortamı yatıştırmaya çalışan Burak yaylım ateşi arasında kalır ve genel kanıya göre fikrini değiştirmeye zorlanır. Yoksa Deniz ve Berker'de imparatorluk gibi faşistler midir?

Bu haftanın programında Deniz sunuculuk görevini Burak'a devrediyor. Programın yönetimini geçici olarak eline alan Burak, en ilginç fantezilerinden biri olan felsefi soru sorma fetişini tatmin etmek üzerine çalışmalara başlıyor. Deniz'in güvenli sunucu ellerinden mahrum kalan Berker ve Deniz, Burak'ın kendilerine yönelttiği çeşitli felsefi soruları yanıtlamaya çalışıyorlar. Acaba program kontrolden çıkacak mı? Ortamın gerginliği kalıcı hasarlar bırakacak mı? Burak bu soruları önceden mi hazırlamıştı? Herhangi birisinin ne yaptıklarına dair bir fikri var mı?

Bu hafta Deniz, Burak ve Berker internetin hayatımıza kattıkları, olumlu ve olumsuz yönleriyle sosyal medya ve korsan film tezgahtarları hakkında tartışıyorlar. Yakışıklı kel abinin oynadığı aksiyon filmlerine ve internetin kopmaması için ev telefonuna cevap vermemeye ekstra özen gösteren üçlü, büyülü bir dünya olan internetin popülist bir incelemesini gerçekleştiriyor.

Deniz, Burak ve Berker'e bu bölüm konuk oyuncu olarak Ekin ekleniyor. Dört kişilik ekip rol yapma oyunları (müryo?!), Twitch ve Yılan Hikayesi hakkında ateşli bir tartışmaya tutuşuyorlar. Ayrıca bu hafta ekip havaların güzelleşmesinin verdiği gaz ile programı açık havada yapıyor. Programı açık havada yapmanın verdiği zorlukların arasına İngilizce'den Türkçe'ye çeviriyle ilgili problemlerin de eklenmesiyle birlikte Deniz programda "radikal" değişiklikler yapmak zorunda kalıyor.

Deniz, Burak ve Berker bu hafta çizgi filmler hakkında muhabbet ediyor. "Çizgi film nedir?", "Belirli bir kitlesi var mıdır?" gibi sorulara cevap arayan üçlümüz bu sırada Jetix/Fox Kids dönemi çizgi filmlerini hatırlayarak minik bir nostalji turuna da çıkıyor. Bölüm boyunca "Son Hava Bükücü"nün bölümü ele geçirmesini engellemeye çalışan Deniz pekte başarılı olamıyor...

Bu hafta Deniz, Burak ve Berker, yaklaşmakta olan Avengers: Infinity War filminin şafağında süper kahramanlık olgusunu, kültürünü ve bu olgunun genel ve popüler kültüre etkisi tartışıyor. Konunun köküne inebilmek için çocukluklarına inen üçlü, çiğ köfte ve mahallenizin dostu Spiderman arasında ki bağlantıları eşeliyorlar. Acaba Berker evde gerçekleştirdiği sayısız başarısız deneylerden sonra süper kahraman olabilecek mi? Burak'la Kaptan Amerika arasındaki münasebet ne? Deniz konuşulan konuları hiç araştırıyor mu? Bunlar ve daha pek çok sorunun cevabı Lafın Gelişi'nin 3. bölümünde...

Lafın Gelişi'nin ikinci bölümünde Deniz, Burak ve Berker, La Casa de Papel dizisinin altyapısını inceliyor. Analiz ilerledikçe tüyler ürperten gerçekler ortaya çıkıyor; Arturo ne ayak? Burak ve Mónica arasında ne var? Euro'nun yükselişi ve dizinin popülerliği birbiriyle bağlantılı mı? Acaba La Casa De Papel, Maskeli Beşler filminden mi çalındı?!

Lafın Gelişi Podcastinin ilk bölümünde Deniz, Berker ve Burak, "Başlat Ready Player One" filmi ve VR Seks Endüstrisinin geleceği hakkında ki fikirlerini paylaşıyorlar.