Uzun yıllardır değişmesi için mücadele verilen Hayvan Hakları Yasası geçtiğimiz yıl hayvan hakkı aktivistlerinin itirazlarına rağmen yasalaştı. Yasa değişikliğinden bu yana neler yaşandığını Hayvan Hakları İzleme Komitesi Koordinatörü Fatma Biltekin ile konuştuk.

Sesli Takip'in bu bölümünde gazeteci Dicle Baştürk, uzun dönemdir tutuklu yargılanan ve yargılama süreci nedeniyle kamuoyunun yakından takip ettiği Osman Kavala Davası'nı, Kavala'nın avukatı Köksal Bayraktar ile konuştu.

Nida Dinçtürk anlatıyor. Dinazor gazetecilerden sıkıldık, herkes üzerimize bilgi atıyor ve unutmamaya değil, hatırlamaya ihtiyacımız var. Geçtiğimiz yıl yayın hayatına başlayan fikritakip, bir yaşında! Başlayan bir şeyin sekteye uğramadan gelişimini sürdürmesi bile iyi haber bugünlerde. Bir başka iyi haber fikritakip’in yoluna büyüyerek devam etmesi. Basın tarihine bir yeni nesil ansiklopedi olarak geçmeye aday platform, eski nesil bir gazetecilik kavramı olan fikritakip’i günümüze uyarlayarak hayata geçiriyor. Bilgi karmaşası çağında okuyucularına meydana gelen olayların nasıl başladığını ve nereye gittiğini içine nasıllarını da katarak anlatıyor. Kurucusu Nida ile “Hatırlamak için” sloganından yola çıktık, bir fikrin neden takip edilmeye ihtiyaç duyduğunu fikritakip’in tarzı üzerinden konuştuk, ve tam manasıyla masaya yatırdık. fikritakip’in emarını çekiyoruz, kulaklıklarınızın sesini açın.

Koruma kararı mahkeme eliyle durdurulan eski bina, devamındaki süreçte yıkıldı. Atatürk Kültür Merkezi Türkiye muhafazakarları çekişmesinin bir sembolü olarak 13 yıldan sonra, aynı yerinde. Konuğum gazeteci Cem Erciyes “Hem tadını çıkar, hem unutma” diyerek değerlendiriyor bu açılışı. AKM, bam teli demek. Cumhuriyetin 85. yılında kilitlenen kapı, 98. yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıldı. Kültür Bakanı Nuri Ersoy ise bu açılışın neredeyse sadece davetlilerinden biri oldu. Açılışı kapandığı zamanki gibi verimli bir tartışma yaratmadı. Sol sanat dünyası ilgisini kaybetmiş gözüküyor. Yorgunluk da, medyanın erimesi de sebep olabilir bu yavanlığa. İktidar medyası ise heyecanlı, bu çok iyi. Zira birilerinin heyecanı şart tartışmanın sürmesi için. Camii ve yayalaşmış alan tarihi Taksim Meydanı’nın yeni değişenleri, Gezi Parkı ise bu sürecin “sağ kalanı”. Ama bu hep var olacağı anlamına gelmiyor. Zira Erdoğan, 2019’da bu alana “Topçu Kışlası ‘nı yapacağız” demişti, yani bir AVM’yi. Emek sinemasının bir AVM içine hapsolmuş son hali, İstiklal üzerine yapılan Demirören AVM, Narmanlı’nın bir kompakt AVM’ye dönüşümü, iktidarın kültür yönetimini AVM projesi gibi ele aldığının da işaretleri. Haziran 2013’te Gezi Parkı eylemleri sürerken Erdoğan bir haftada üç kez açıklama yaptı. Konuşmalarında İstanbul’un yeni bir opera binasına ihtiyaç duyduğunu, bu yüzden eski AKM’yi yıkacaklarını açıkladı. Bu onun, AVM çağına karşı da sokağa çıkan protestoculara yanıtıydı. Opera binası niyetiyle başlayan yolda Taksim Meydanı böylece 2008-2018 yılları arasında dev bir enkaza ev sahipliği etti. Nihayetinde bugün dört başı mamur bir opera binasına kavuştu İstanbul. Erciyes’le 2011’de dönemin Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’la yaptıkları söyleşiden yola çıkıp AKM tartışmalarını hatırladık. “Biz her karşılaştığımızda bu binayı konuşmaya devam edeceğiz Seçil” diyor bana, zira o bam teli pandoranın kutusu da. Şimdi bu konuyu, AVM sözünü etmeden, ama bu geçmişin ışığında masaya yatırıyoruz.

seslitakip’in Ekim bölümünde, Mehmet Yılmaz mecburen ve belki de iyi ki “genç gazete” Radikal’in hikâyesini bizimle paylaşıyor.

Hazal Ocak: Gazetecilikte “çifte doğrulama” yöntemi yerini en az 5 doğrulamaya bıraktı

Gazetecilerle takip ettikleri haberler üzerine konuştuğumuz seslitakip'te bu bölümün konuğu 28 Temmuz 2021'de Türkiye'de Ege ve Akdeniz bölgesinde başlayan orman yangınlarını yerinde takip eden genç muhabir, Hazar Dost

Gazetecilerle haberlerini konuştuğumuz bu serinin ilk konuğu Tunca Öğreten. Nadira Kadirova cinayetini takip etme nedenleri, nasıl ettiği, araştırmasında izlediği yol bize Türkiye’deki gazetecilerin düşünme pratiklerini de gösteriyor. Öğreten, Ak Parti Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde ölü bulunmasının üzerinden iki yıl geçmesine rağmen cinayet mi, intihar mı olup olmadığını belirsiz olan bir ölümün ihtimallerinden birinin üzerini kendi haberini çürüterek çiziyor. Bu bölüm, Friedrich Ebert Stiftung'un katkılarıyla yayınlanmaktadır."